Muadili Olmayan Felsefe Canavarı 10 Film

Her filmin kendine has bir dili, kimliği vardır. Ancak bu listedeki filmlerin farkı, bu filmler her izlendiğinde insan zihnini biraz daha açan ya da bulanıklaştıran filmlerdir. Düşüncelere yol açtığı için asla zihninizden gitmeyecek en az bir sahnesi olacaktır. Yönetmenlerini dikkate alıp izlerseniz genel olarak filmler daha değerli olabilir. Alt metninde Felsefe yapan bu filmler aslında çoğu insan için hayata tutunmak adına yeni bir ilham kaynağı olabilir. Filmler hakkında yazmaya gerek yok zaten onlar kendini çok iyi anlatıyor. Özellikle senaryolarından zeka fışkıran bu filmlerin diğer filmlerle ortak özelliği olmaması en önemli özellikleri.

 

1. Waking Life (2001, Richard Linklater)

 

2. The Seventh Seal (1957, Ingmar Bergman)

 

3. The Truman Show (1998, Peter Weir)

 

4. The Matrix (1999, The Wachowskis)

 

5. My Night at Maud’s (1969, Eric Rohmer)

 

6. Eternity And A Day (1998, Theodoros Angelopoulos)

 

7. Memento (2000, Christopher Nolan)

 

8. Eternal Sunshine of the Spotless Mind (2004, Michel Gondry)

 

9. The Fountain (2006, Darren Aronofsky)

10. Barton Fink (1991, The Coen Brothers)

 

2000’lerin Akılda Kalan Korku Filmleri

Ben eski film sevmiyorum diyen insanlar duymuşsunuzdur. Oysa izlemediğiniz her film yenidir. Olsun renkli olsun hayatta olan oyuncuları izlemek istiyorum derseniz, işte size birbirinden gerilimli, ürperten 6 korku filmi. Neden 6? Çünkü izlerken 6nıza yapabilirsiniz demeyeceğim tabi. Bu esprinin 6nda kalmamak için bu filmler sizin için kaçış yolu olabilir.

Dipnot: İnsanlar korku filmlerini hem korkup hem neden severmiş biliyor musunuz? Çünkü filmi izlerken kendini güvende hissettiği için. Yani orada olmadığı için.

1. The Collector (2009)

 

2. Shadow of the Vampire (2000)

 

3. Zombiez (2004)

 

4. Ricky 6 (2000)

 

 

5. Deadgirl (2008)

 

6. 100 Feet (2008)

 

 

Absurdismi Sanat Eserine Dönüştüren 10 Film

Bu filmleri izledikten sonra, hani aklınıza bir film gelir ama hangisi olduğunu hatırlamazsınız ya! Bu filmler tam tersi, izledikten sonra bir daha aklınıza gelmeyecek. Çünkü aklınızdan hiç gitmeyecek filmler. Tabi bu kadarla sınırlı değil ama ilerleyen günlerde böyle 10’ar 5’er devamı gelecek. Şimdi bilmeniz gereken asıl konu şu;

Absurdism, yaygın sanat ve Edebiyat alanında 20. yüzyılda keşfedilmişti ve varoluşçu hareketin içinde derin ve sessiz olarak devam etti. Bu söz konusu Camus, Samuel Beckett, Fyodor Dostoyevski, Franz Kafka gibi ünlü yazarların felsefi soruşturmaları, onların geniş kullanımlı yapılmış sosyal hayat, kimlik, Tanrı ve din, delilik, depresyon, ve daha birçok gibi fikriler, konular evrildi çevrildi ve bugünlere geldi.
Hiciv, kara mizah, trajedi, komedi, abartı ve diğer birçok hikaye motifleri saçma gibi görünüp aslında istemem yan cebime koy muhabbetine dönüştü. Ve daha çok odaklanmaya ve sanki bir sihir gibi seyircinin zekasıyla oynamaya başlandı. Acımasız ve çoğu zaman gerçekleşmesi için sonuçsuz arama gibi ve anlayış içine bir ışık tutacak olan senaryolar filmlere dönüştü. İşte aklıma ilk gelen daha doğrusu izledikten sonra aklımdan hiç gitmeyen 10 absürt film.

1. Zelig (Woody Allen, 1983)

2. Songs from the Second Floor (Roy Andersson, 2000)

3. Life of Brian (Terry Jones, 1979)

4.Dr. Strangelove or: How I Learned to Stop Worrying and Love the Bomb (Stanley Kubrick, 1964)

5. Cosmos (Andrzej Żuławski, 2015)

6. The Lobster (Yorgos Lanthimos, 2015)

7. Eraserhead (David Lynch, 1977)

8. Burton Fink (Coen Kardeşler, 1991)

9. Safety Last! (Fred C. Newmeyer & Sam Taylor, 1923)

10. Brazil (Terry Gilliam, 1985)