İMDB’ye Göre En Popüler 10 Dizi

1. Walking Dead

2. Westworld

3. Vikings

4. Fuller House

5. Game of Thrones

6. Black Mirror

7. Shameless

8. This is Us

9. Arrow

10. Flash

Liste gerçekten sağlam olmuş. Buradakilerden Shameless ile Westworld şu an 1. sezondayım. Westworld özellikle bayağı sağlam bir bilimkurguya benziyor. İzlemeyenler için Black Mirror’da çok sağlam bir bilim kurgu. Fuller House (Bizim Ev) yeniden çekmeleri güzel bir nostalji olmuş 80’liler iyi bilir bu diziyi.

Listenin gerisine bu linkten ulaşabilirsiniz.

Lost Dizisinde Geçen ve Gizemi Çözülememiş Bir Sır: Genetik Ayna Teorisi (4 8 15 16 23 42)

Lost dizisini izleyenlere çok da yabancı gelmeyecektir bu sayı dizisi.

Bu sayılar aslında ünlü düşünür Marsel Russo’nun genetik ayna teorisini açıklamak için kullandığı sayı dizisi ve her sayının bir anlamı var. Teori, özetle herkesin bir ikizi vardır ancak olasılık değerleri nedeniyle kişi asla ikizi ile karşılaşamaz diyor.

Peki, bu nasıl mümkün ve doğru olma ihtimali var mı?

Gelin, hep beraber inceleyelim bu teoriyi.
(4 8 15 16 23 42) Sayı Dizisi

 

Marsel Russo’a Göre 4 Sayısının Gizemi:

Russo’ya göre dünyadaki her insan, 4 ayrı insan ile birbiriyle bağlantılı. Yani teoride kendiniz ile 4 farklı insan üzerinden tanışma şansınız var. Örneğin kardeşinizin patronunun komşusunun yeğeni, sizin ikizinizi tanıyor.

8 Sayısının Gizemi:
Dünyada günümüzde bulunan kıta sayısını temsil ediyor. İkiziniz ile 8 kıtadan birinde karşılaşma ihtimaliniz var.

15 Sayısının Gizemi:
“İkiziniz ile karşılaşma ihtimaliniz; 4,815,162,342’de 15’tir.” diyor Russo. Yani %0,000000004’ten bile düşük bir ihtimal.

16 Sayısının Gizemi:
Aynı anda ikizi ile karşılaşabilecek maksimum kişi sayısı 16’dır.

23 Sayısının Gizemi:
Russo, “Doğa ana, sizle aynı genetik haritaya sahip bir yeni insan dünyaya getirmek için 23 yıl bekler.” diyor. Yani ikizler, aynı yaşta değil; aralarında 23 yaş fark olacaktır anlamına geliyor bu.

42 Sayısının Gizemi:
“Sizin ve ikizinizin aynı anda hayatta yaşayabileceği maksimum yıldır.” diyor. Bu biraz şaşırtmacalı. Ben, 23 yaşında iken ikizim doğmuş olabilir; ancak o 42 yaşına geldiğinde, ben 65 yaşında öleceğim anlamına gelmiyor. Mümkün; ama böyle olacak diye öngörmüyor teori. Benim ikizim, 15 yaşında ölebilir ve çember başa dönebilir.
Birkaç Garip Teori

Sayılar üzerine üretilen pek çok teoriden iki tanesi de şöyle:

Herhangi bir metin kutusunda, klavyenin alt tuşunu basılı tutarak ‘Num Pad’den bu sayıları (4 8 15 16 23 42) girip, alt tuşunu bıraktığınızda şu işaret geliyor: µ

Bir de sayıların toplamı, 108’e, yani budistlerin tespihlerindeki boncuk sayısına eşittir.
Sayıların Periyodik Tablodaki Eşleri

Elementlerin periyodik tabloda karşılık geldiği sayılara denk düşmektedir.
4: Berilyum >>>>>(be)
8: Oksijen >>>>>>(o)
15: Fosfat >>>>>>(p)
16: Kükürt >>>>>>(s)
23: Vanadium >>>>(v)
42: Molibden >>>>(mo)

BEOPSCMO (Hassiyum):

Simgesi Hs, atom numarası 108 olan, kararlı izotopu bulunamamış radyoaktif element. 1985’te (1+9+8+5 = 23 ) Peter Armbruster ve Gottfried Munzenber’in başkanlığındaki bir takım tarafından elde edilmiştir, Latince’de bir Alman şehri olan Hassias’tan gelir, kullanımı yoktur, doğada bulunmaz.
“4 8 15 16 23 42” ve Lost Dizisi

Bütün Lost severler, bu rakamlarla ilgili paranoyalarını sürdürüyor. Bu numaralarla Loto oynayanlarımız, şifrelerini bu numaralara değiştirenlerimiz .. Ya da çeşitli şekillerde rakamları hayatımıza sokar olduk. Peki neden “4 8 15 16 23 42”? Neden 1 5 90 102 54 falan filan gibi farklı rakamlar değil…

Gelin, bu rakamlarla ilgili akıllarda kalan olayları tekrarlayalım!

4 Sayısı Üzerine

  • Sayid, radyo yayınının bir SAT 4 olabileceğini gruba anlatır.
  • Locke, kazadan önce 4 sene boyunca tekerlekli sandalyeye bağlıydı. Kazadan 4 hafta sonra millet bu gerçeği öğrenir.
  • Sawyer, 4 sene önce bir doğum günü dileği tuttuğunu söylemişti.
  • Charlie ve Claire için aramalar yapılırken, Jack durduk yere saatin 4:00 civarı olup olmadığını sormuştu.
  • Hurley, Charlie’nin Ethan’ı 4 kez göğsünden vurduğunu iddia etmişti.
  • Micheal’ın salında 4 kişilik yer vardı.
  • Ana-Lucia, görev sırasında yaralandıktan sonra 4 ay boyunca danışmada durur.
  • Kaptan Cortez, Jason’ın Ana-Lucia’ya 4 el ateş ettiğini belirtir.
  • Execute bilgisayarına 4 dakika kalmadan hiçbir şey girilmez.
  • Mrs. Toomey, Hurley’e, Sam’ın 4 yıldır ölü olduğunu söylemişti.
  • Kaza saat 4:16’da gerçekleşmişti.

8 Sayısı Üzerine

Claire adaya geldiğinde 8 aylık hamileymiş.
Raymond eşinin 8 yıl önce öldüğünü belirtmişti.
Hurley piyangoyu kazandığında onunla en çok ilgilenen kanal “kanal 8” olmuştu.
Hurley’in Kanada’daki ayakkabı firmasında bir yangın çıktığını ve 8 kişinin öldüğünü söylemişti.
Sawyer’ın babası annesini öldürdüğünde Sawyer 8 yaşındaydı.
Dizide adı geçen Kral Josiah tahta çıktığında 8 yaşındaydı.
Hurley Hurley, 8 kişi için inşa edilmiş ama 23 kişinin bulunduğu bir güvertede yürümüştü.
15 Sayısı Üzerine

Desmond, Jack’e 15 dakika içinde, onun ya çok doğru yada çok yanlış bir şey yapacağını söylemişti.
Michael, salın radarla ilk iletişimi sağlayabilmesi için 15 mil gitmesi gerektiğini söylemişti.
Adada 15 derecelik bir sapma var.
İlk silahtaki toplam mermi sayısı 15’ti.

16 Sayısı Üzerine

Jack ilk ameliyatını 16 yaşında bir kız üzerinde yaptığını söylemişti.
Jack, Kate ve Charlie kazadan 16 saat sonra pilotu buldular
Jack , uçak bileti yetkilisine 16 saat içinde LA’da olması gerektiğini anlatmıştı.
Lenny ve Sam, “Sayılar”ı Hurley ikramiyeyi kazanmadan 16 yıl önce duymuşlardı.
Kaza, 4:16’da gerçekleşmişti.
23 Sayısı Üzerine

Kate’nin başına konan ödül 23.000’di.
Jack’in koltuk numarası 23b
Ölenler için düzenlenen törende,Claire 23C de oturan Howard adlı kişiyi anmıştı.
815 sefer sayılı uçak 23 no’lu gişeden hareket etti
Jack su kavgaları olduğu sıradan toplam 23 litre su içildiğini hesaplamıştı.
42 Sayısı Üzerine

Anna’nın koltuk numarası 42F’ti.
Sezon 2nin ilk bölümünde (ve sadece 1 kereye mahsus olmak üzere) execute ambarının içinde bir ara 42 yazısı gözükür.
Dönen kadran kilit üzerindeki sayı 42’de durmuştu.
Jack’in hastanedeki kimlik numarası 42’ydi
Locke kelime oyunundaki 42. soruyu çözmeye çalışmaktadır.
Dizinin Bir Bölümünde Ekranda Beliren ‘7418880’ Sayısı

İkinci sezonun “Live Together, Die Alone” isimli son bölümünde Desmond’un sevgilisi Penny Widmore için araştırma yapan iki adamı hatırlıyorsunuz. Adamlar dünya üzerindeki elektromanyetik sapmaları incelerken birden bilgisayar ekranlarında bir sapmanın belirlendiğini gösteren bir pencere açılıyor. Açılan penceredeki sayı,“7418880” yani 4 8 15 16 23 ve 42′nin çarpımı.

4 x 8 x 15 x 16 x 23 x42 = 7418880

Dünyanın Sonu İle Alakalı İlintiler

Ünlü matematikçilerin bulduğu insanlığın / Dünya’nın sonunu matematiksel olarak modelleyen bir denklemin katsayılarıdır. (Bunu da ilk bulan Enzo Valenzetti’dir) 1920′lerin sonlarına doğru doğmuş İtalyan asıllı bir Matematikçi Enzo Valenzetti, soğuk savaş dönemi sonrası kurulan Birleşmiş Milletler komisyonunda yaptığı araştırmalarla belli katsayılar alarak (afetler, hastalıklar, gelişen teknoloji v.s.) insanların kesin yaşam süresini dakikasına kadar hesaplamış. Tahmin edersiniz ki bu katsayılar bizim rakamlar! Rakamlar Valenzetti Equation yani Valenzetti Denklemine oturtulup insanın ömrü hesaplanıyormuş.

Bu katsayıların arttırılmasıysa insan ömrünün uzatılması anlamına geliyor. Katsayıları arttırmaya yönelik çalışmalar için Enzo Valenzetti Dharma Initiative’yle çalışmalarına devam etmiş. Enzo Valenzetti kendi yaptığı tek motorlu uçağıyla okyanusu geçmek için çalışırken, okyanusa çakılarak ölür. Kötü olansa denklemindeki sırları kendisiyle birlikte götürür.

Enzo Valenzetti’nin en yakınındaysa Gary Troup bulunmaktadır. Gary Troup Enzo Valenzetti’nin sırlarını tam olarak bilmese de bu konuda en Valenzetti’nin en çok bilgisini paylaştığı kişi olduğu sanılmaktadır. Bu bağlamda Troup, “Valenzetti Equalation” adında bir kitap yazmıştır.

Küçük bir not: Gary Troup, ayrıca “Lost” dizisinde Sawyer‘ın yanında oturan adamdır ve Sezon 2 Bölüm 20‘den itibaren Sawyer’ın komik gözlüğüyle elinde gördüğümüz kitap, Gary Troup’un yazdığı bu “Valenzetti Equalation” kitabıdır. Yine bir rastlantı olacak ki Sawyer, kitabın tamamını okuyamadan Jack, Gary Troup’un kitap üzerine yazdığı notlar olan “Valenzetti Equalatin” kitabını imha etmiştir.

Jesse James ve Korkak Robert Ford

“The Assassination of Jesse James by the Coward Robert Ford” orjinal adıyla, yönetmen  Andrew Dominik’in gerilimi yavaşlatarak hızlandırırsın felsefesini çok iyi işlediği film. Bir western klasiği olmaktan çok yeni bir anlatımla klasik izlenimden uzak sadece filme odaklanmamızı istiyor sanki. İşte yetenek budur aslında. Yeni çekilen bir dönem filmi  ve izlerken bunu hissetmeyecek kadar naif bir atmosferle sadece kendinizi filmin anlatımına bırakıyorsunuz. Ülkemizde “Korkak Robert Ford’un Jesse James Suikastı” çevrimli adıyla gösterimi oldu.  Yönetmen Andrew Dominik’le görüşen Brad Pitt Plan B yapım şirketinin de sahibidir. Yönetmenle görüşüp bu filme yapımcı olacağını ancak başrolde kendisinin oynayacağı şartını koymuştur. Dominik ikinci filmi için böyle büyük bir şansı kaçırmaz ve çok iyi bir iş çıkarır.  

Kısaca film hakkında, Amerikalı  mitolojik bir figürü olan Jesse  James, seri katil olarak gösteriyor ve ona ihanet eden, öldüren “korkak” Robert Ford’dan aslında daha iyi biri değil. 

 

[WPGP gif_id=”138″ width=”600″]

Birini Öldürmeden Önce İzlemeniz Gereken Film “Frantz” (2016)

Bazı filmler sadece sinemada izlenmelidir. Ayrıca sen hiç roman izledin mi? 

İzlediğim (sinemada) tüm filmler arasında ilk beşte “Frantz” (2016) vardır. Çünkü bu tür filmler sadece görsel şölen dedikleri saçma benzetmeye uymayan aynı zamanda sinemanın büyüsüne, sihrine kendinizi kaptırmanıza yola açan bir film olarak tanımlanabilir. Frantz, 2016 yapımı, François Ozon tarafından yazıp yönetilen filmdir. Eşcinsel temalı filmleriyle tanıdığımız yönetmen François Ozon, bu filmde bu kez aynı temanın kıyısından dönmüş ve bence çokta iyi yapmış.
Keşke hep ilk defa izlesem dediğim nadir filmlerdendir aynı zamanda. Zaten bu film hakkında size fikrinizi soranlara bir defa izleyip aklıma mıhlanan film diyebilirsiniz. Aslında hikayesi çok güçlü, karakterler çok güçlü dersem kendime yalan söylemiş olurum, tersini söylersem size yalan söylemiş olurum. Ancak filmi bu kadar özel kılan en önemli özelliği “estetik” anlatımı ve çokta güçlü olmayan bu hikayeyi biçim olarak neredeyse kusursuz işlemiş olması. Tertemiz yağlı boya ile çizilmiş tablo gibi planlar, tek sekans çekilmiş hissi veren akıcı kurgusu, müzikleri ve Balzac romanı gibi hissettiren atmosferi bütün bu övgülerin başındaki unsurlar olabilir. Ancak yazının başında dediğim gibi bu hissiyatları yakalamak, yaşamak istiyorsanız mutlaka sinemada izlemeniz gerekir. Birini öldürmeden önce izlemeniz gereken filmlerin başında olmalı. Bir dipnot festival sevenler için (sanat seviciler) “Frantz” 73. Venedik Uluslararası Film Festivalinde Altın Aslan ödülüne aday gösterilmiş kazanamamıştır. Ama beni kazandı. Filminizi bir ömür boyu zihninde tutacak bir insanı kazanmak, bir yönetmen için çok önemli olmalıdır.   Sevgiler..

Yeşilçam Oyuncuları Günümüzde Üniversite Okusaydı Nasıl Görünürdü?

1. Adam Karizma Böyle Bir Sanatçı Bir Daha Gelmez

2. Yine Efsane 1. Sınıf Rocker

3. Afet Okulun En Cool Kızı

4. Okulun En Saftiriği Ayşen

5. Turist Ömer Edebiyat Fakültesi Son Sınıf

6. Bahçeşehir Üniversitesi Starbucks Mini Cooper Converse

7. Okulun Vamp Kızı

8. Bağcılar Meslek Yüksek Okulu Mc Bilo Ağa

9. Hukuk Fakültesi Avukat Murat Kara

10. İngiliz Dili ve Edebiyatı Son Sınıf Öğrencisi Pelinsu

Birdman (or The Unexpected Virtue of Ignorance)

Filmin adı dilimize, “Atmaca, Cehaletin Beklenmeyen Erdemi” olarak çevrildi ve bizim jargon kültürümüze bile biraz dokundu diyebiliriz. Yönetmen Alejandro González Iñárritu önceki filmlerine nazaran daha psikolojik konuyu dar bir zamanda ve mekanda anlatmayı tercih etmiş ve aslında başarabilmiştir bu filmle.  Sağdaki puanlamadan anlaşılacağı gibi film işin biraz mutfak kısmını sevenlere heyecan verebilir ancak siz “sinema”nın sadece izleyici tarafındaysanız, eğlencelik veya zaman geçsin diye izlemek istiyorsanız size kabir azabı gibi gelebilir. Film (Godard’ın 60’lar filmlerinden
“Asansör” özellikle “Pierrot le Dör”(1965) açılış başlıkları ile Hollywood filmlerine atıfta bulunuyor. Ayrıca yönetmen Inarritu filmlerine hayran olduğu Jean-Luc Godard içinde bu filmi aslında bir bakıma ona borçlu olduğunu gizlemiyor. Hikayesi efsane Broadway oyunlarının son demini şekersiz içiriyor sanki eski kuşak tiyatroculara. Tabi bunu dalga geçer gibi değil, “Sunset Bulvarı” filmde sessiz sinemadan sesli sinemaya geçiş dönemi gibi bir çınarın sonunu etkili ve trajik bir şeklide yapıyor.

Genel olarak filmin hikaye kısmını anlatmayı hiçbir zaman tercih etmedim çünkü izleyince film hepsini anlatıyor. Standart bir eleştiri yerine direk gördüğüm ve filmi okuduğum kısmını kısa ve öz olarak söylemek olsun benim tarzım kabul görürse sevinirim. “Birdman” filmi şöyle söylüyor; Eğer kibirin yeteneğine ulaşırsa, kendinle olan kavgadan hiç kimse seni ayıramaz. Ayrıca bana düşündürdüğü bir şey daha var, o da; sürekli yaptığı işle övünen ve ondan kurtulamayan yani kendine aşık insanlar, yerinde saymaya ve kendini eksiltmeye mahkumdur diyebilirim. Yazının ilk paragrafında bahsettiğim “kabir azabı” benzetmesi içinde işte bunlara benzer fikirler düşünmek istemezseniz ya da genelde kafa yormaya müsait bir yapınız yoksa bu film sizin için eksik değildir. Son sözü film söylesin, Sevgiler..

  • iyi oynadın.
  • Ben sahnedeyken oynamam..     “Birdman” (Atmaca, Cehaletin Beklenmeyen Erdemi)