Kendi Vicdan Denizinde Boğulmak-Sen Anlat Karadeniz 17.Bölüm

Özelikle bu aralar düşünmekten kendimi alamadığım bir konu insanoğlu’nun giderek artan bıçak kadar keskin benciliği. Hani şu bana dokunmayan yılan bin yaşaşın mevzu. Ortada bu kadar can acıtıcı bir gerçek dururken sağında solunda dertli sıkıntılı insan gördüğünde üstüne çamur sıçrar korkusuyla  koşarak kaçan insanlar yerine beyaz camda da olsa başkasının derdiyle hemhal olan, zamanında belli sebeplerden yüzüğünü takıp istemeyerek de umut verdiği Mercan’ın hatasından kendine pay çıkaran Tahir ile o, vicdan denizinden boğulurken onu elleriyle içine düştüğü denizden çıkaran Nefes gibi iyi yürekli temiz insanlar görmek Dünya’ya karşı körelen umudumu tazeliyor.

16. Bölümü çok beğenmeme rağmen üzerimden bir türlü atamadığım girip yüzünden bölüm yorumu yazamadım.Bu sebeple 16.bölüm için müsait bir zamanda ayrıca çok geniş bir parantez açıp yorum yazacağım. On yedinci bölüm ile ilgilikonuşabilmek için öncelikle on altıncı bölüm son sahnesini çok analiz etmek gerektiğine inanıyorum. Sen Anlat Karadeniz’in ilk böümlerinde Mercan’a çok kızan birisi olarak şunu söylemeliyim ki  özellikle son üç bölümdür onunla empati yapabiliyorum. Düşünsenize karşınızda Vedat gibi birine dahi sorgusuz sualsiz inanabilen çocuk saflığına sahip birisi var. Böyle biri Vedat gibi kötülükte marka olmuş düşünce işler gittikçe daha içinden çıkılmaz bir hal aldı. Zira kötülükte her bölüm çıtayı daha yükseklere çıkarıyor. Şahsen ben izlerken Vedat gibi kötülükte sürekli olarak zirve yapan birinin nasıl olup da Eyşan’ı sevebildiğini anlayamıyordum. Çünkü benim düşüncem Vedat gibi psikopatlıkta her geçen gün seviye atlayan birinin gerçek anlamda kendi de dahil hiç kimseyi sevemeyeceği yönünde. Sevgi veya Aşk gibi mucizevi duygular bu derece şidddete meyilli bir kalpte barınamaz.Giderek körelerek yok olur. Netice Vedat içinde öyle olmuş. Bakmayın siz Vedat’ın Eyşan’ı seviyor göründüğüne işin aslı hiç de öyle değil. Bir gaflet anında Vedat iylilk yaparak Eyşan’ın hayatını kurtarmış. Şimdilerde Eyşan’ın kendisine duyduğu minnete kullanrak en iyi bildiği şeyi yapıp onu istediği gibi yönetiyor. 17.bölüm itibariyle Eyşan durumu kavramaya başladı nihayet. Bana kalırsa Nefes’lerin safına geçmesi fazla uzun sürmez. Yani en azından benim temennim o yönde. Mercan içinde bulunduğu durum ailesinin ona davranışlarının ağır bir yansıması bana sorarsanız. Nazar dahil olmak üzere ailede bir tane aklıselim insan yok ne yazık ki.Cemil’in Tahir’e duyduğu kin ve nefret bunun bariz bir örneği. Tahir’in Ceylan ile karşılaşmasının ardından yaşanacakları çok merak ediyorum. Bana kalırsa Tahir o kulübeden Ceylan sayesinde kurtulacak. Bakalım hafya bizi neler bekliyor? Emeklere Sağlık.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir