Birini Öldürmeden Önce İzlemeniz Gereken Film “Frantz” (2016)

Bazı filmler sadece sinemada izlenmelidir. Ayrıca sen hiç roman izledin mi? 

İzlediğim (sinemada) tüm filmler arasında ilk beşte “Frantz” (2016) vardır. Çünkü bu tür filmler sadece görsel şölen dedikleri saçma benzetmeye uymayan aynı zamanda sinemanın büyüsüne, sihrine kendinizi kaptırmanıza yola açan bir film olarak tanımlanabilir. Frantz, 2016 yapımı, François Ozon tarafından yazıp yönetilen filmdir. Eşcinsel temalı filmleriyle tanıdığımız yönetmen François Ozon, bu filmde bu kez aynı temanın kıyısından dönmüş ve bence çokta iyi yapmış.
Keşke hep ilk defa izlesem dediğim nadir filmlerdendir aynı zamanda. Zaten bu film hakkında size fikrinizi soranlara bir defa izleyip aklıma mıhlanan film diyebilirsiniz. Aslında hikayesi çok güçlü, karakterler çok güçlü dersem kendime yalan söylemiş olurum, tersini söylersem size yalan söylemiş olurum. Ancak filmi bu kadar özel kılan en önemli özelliği “estetik” anlatımı ve çokta güçlü olmayan bu hikayeyi biçim olarak neredeyse kusursuz işlemiş olması. Tertemiz yağlı boya ile çizilmiş tablo gibi planlar, tek sekans çekilmiş hissi veren akıcı kurgusu, müzikleri ve Balzac romanı gibi hissettiren atmosferi bütün bu övgülerin başındaki unsurlar olabilir. Ancak yazının başında dediğim gibi bu hissiyatları yakalamak, yaşamak istiyorsanız mutlaka sinemada izlemeniz gerekir. Birini öldürmeden önce izlemeniz gereken filmlerin başında olmalı. Bir dipnot festival sevenler için (sanat seviciler) “Frantz” 73. Venedik Uluslararası Film Festivalinde Altın Aslan ödülüne aday gösterilmiş kazanamamıştır. Ama beni kazandı. Filminizi bir ömür boyu zihninde tutacak bir insanı kazanmak, bir yönetmen için çok önemli olmalıdır.   Sevgiler..

Yeşilçam Oyuncuları Günümüzde Üniversite Okusaydı Nasıl Görünürdü?

1. Adam Karizma Böyle Bir Sanatçı Bir Daha Gelmez

2. Yine Efsane 1. Sınıf Rocker

3. Afet Okulun En Cool Kızı

4. Okulun En Saftiriği Ayşen

5. Turist Ömer Edebiyat Fakültesi Son Sınıf

6. Bahçeşehir Üniversitesi Starbucks Mini Cooper Converse

7. Okulun Vamp Kızı

8. Bağcılar Meslek Yüksek Okulu Mc Bilo Ağa

9. Hukuk Fakültesi Avukat Murat Kara

10. İngiliz Dili ve Edebiyatı Son Sınıf Öğrencisi Pelinsu

Birdman (or The Unexpected Virtue of Ignorance)

Filmin adı dilimize, “Atmaca, Cehaletin Beklenmeyen Erdemi” olarak çevrildi ve bizim jargon kültürümüze bile biraz dokundu diyebiliriz. Yönetmen Alejandro González Iñárritu önceki filmlerine nazaran daha psikolojik konuyu dar bir zamanda ve mekanda anlatmayı tercih etmiş ve aslında başarabilmiştir bu filmle.  Sağdaki puanlamadan anlaşılacağı gibi film işin biraz mutfak kısmını sevenlere heyecan verebilir ancak siz “sinema”nın sadece izleyici tarafındaysanız, eğlencelik veya zaman geçsin diye izlemek istiyorsanız size kabir azabı gibi gelebilir. Film (Godard’ın 60’lar filmlerinden
“Asansör” özellikle “Pierrot le Dör”(1965) açılış başlıkları ile Hollywood filmlerine atıfta bulunuyor. Ayrıca yönetmen Inarritu filmlerine hayran olduğu Jean-Luc Godard içinde bu filmi aslında bir bakıma ona borçlu olduğunu gizlemiyor. Hikayesi efsane Broadway oyunlarının son demini şekersiz içiriyor sanki eski kuşak tiyatroculara. Tabi bunu dalga geçer gibi değil, “Sunset Bulvarı” filmde sessiz sinemadan sesli sinemaya geçiş dönemi gibi bir çınarın sonunu etkili ve trajik bir şeklide yapıyor.

Genel olarak filmin hikaye kısmını anlatmayı hiçbir zaman tercih etmedim çünkü izleyince film hepsini anlatıyor. Standart bir eleştiri yerine direk gördüğüm ve filmi okuduğum kısmını kısa ve öz olarak söylemek olsun benim tarzım kabul görürse sevinirim. “Birdman” filmi şöyle söylüyor; Eğer kibirin yeteneğine ulaşırsa, kendinle olan kavgadan hiç kimse seni ayıramaz. Ayrıca bana düşündürdüğü bir şey daha var, o da; sürekli yaptığı işle övünen ve ondan kurtulamayan yani kendine aşık insanlar, yerinde saymaya ve kendini eksiltmeye mahkumdur diyebilirim. Yazının ilk paragrafında bahsettiğim “kabir azabı” benzetmesi içinde işte bunlara benzer fikirler düşünmek istemezseniz ya da genelde kafa yormaya müsait bir yapınız yoksa bu film sizin için eksik değildir. Son sözü film söylesin, Sevgiler..

  • iyi oynadın.
  • Ben sahnedeyken oynamam..     “Birdman” (Atmaca, Cehaletin Beklenmeyen Erdemi)

Sinemanın Tüm Büyüsünü Öldürecek 13 Fotoğraf

1. Marvel Anadolu Ateşi Dans Topluluğu

2. Daha Az Korkutucu Jurassic Dünyası Dinazorları

3. Orman Çocuğu Filminden Bir Sahne

4. Görsel Efektler Olmadan Çokta Sert Görünmüyorsun

5. Bu Ninja Törtıl Sizcede Gelecekten Gelen Uzaylı Gibi Görünmüyormu?

6. Khaleesi Ejdarhalar Annesi Yerine Karşımıza Salatalık Annesi Olarak Ortaya Çıkıyor.

7. Kaplanımız Sette Son Derece Uysal

8. Kısaca Hayalinizdeki İşi Tarif Edermisiniz?

9. Ve Bu Abimizinde 🙂

10. Hangi Gollum Daha Korkutucu Görünüyor

11. Harry Potter Sihirli ve Sihirsiz Sahneler

12. Davey Jones’un Bu Bakışı Sanırım Daha Az Ürkütücü

13. Ve Son Olarak, Alacakaranlık Filminden Sihirli Bir Sahne Kesinlikle Değişik Ama Bi O Kadarda Etkileyici